♥️ Inek Sütü Alerjisi Olan Bebekler Için Bisküvi

Busebeple 20-24 ay anne sütü vermelidir. Bebeğimizin bu uyanmalarını asla açlık diye değerlendirmemek gerekir. Genellikle anneler bebeğim aç diyerek mama vermeye kalkmakta bebeklerine en büyük zararı vermektedirler. Bu düşünce anne sütünü bırakmaya kadar gidebilir. Genellikle bu uygulama ile bebeklerde inek sütü alerjisi İneksütü alerjisi olan bir bebeğin kırmızı et tüketip tüketemeyeceği en çok merak edilen konulardan biridir. İnek sütünün ve kırmızı etin ortak alerjenler içerebileceği bilinir. Bebeğinizin ortak alerjene duyarlı olması durumunda, süt yanında kırmızı ete de tepki vermesi beklenebilir. Çocuklarinek sütü alerjisi konusunda Prof Dr Benal Büyükgebiz'den notlar Aralık 13, 2013. Prof Dr. Benal Büyükgebiz'den çocuklarda inek sütü alerjisi ile ilgili bilgilendirme ve tüyolar barındıran bir yazı.Okumanızı tavsiye ederim. alerji , Bebeklerde alerji , inek sütü alerjisi , Kendi kendine uyuma , SAĞLIK Sütayrıca bebekler için ideal yağ çeşitliliğini de sağlamaz. Bu nedenlerle, bebeğinizin yaşamının ilk on iki ayı boyunca düzenli inek sütü almaması gerekir. Bebeğiniz bir yaşını doldurduktan sonra, katı yiyecekler (tahıllar, sebzeler, meyveler ve etler) ile dengeli beslenmesi koşuluyla ona tam yağlı pastörize süt 19 Nisan 2017. Bebeklerde inek sütü alerjisi; bağışıklık sisteminin, inek sütünde bulunan bir veya daha fazla proteine aşırı tepki vermesi sonucu oluşur. İnek sütü doğrudan içilmese de anne sütü alan bebeklere süt aracılığıyla aktarıldığından alerji oluşabilir. Bu durumda, annenin beslenmesinden inek sütü Çocuklariçin hipoalerjenik diyet Alerjik hastalıklar genellikle bir çocukta deri döküntülerine neden olur. Çok kaşınırlar ve bu da bebeğin vücuduna önemli rahatsızlık verir. Kırmızı lekeleri tarayarak cilt altına kolayca enfeksiyon getirebilir. Erken çocukluk döneminde her 100 çocuktan 7’sinde görülebilmektedir. Çocuklarda en sık görülen besin alerjisi tipi olan inek sütü alerjisi, bağışıklık sisteminin sütün içerisinde yer alan bir veya birden fazla proteine aşırı tepki vermesi sonucu oluşur. Bebeklerde, hayatın ilk aylarında belirtiler gösteren bu alerji Vs3AL. İnek sütü alerjisi çocuklarda en sık görülen besin alerjisi olarak karşımıza çıkıyor. Bağışıklık sistemimizin inek sütü içeriğinde bulunan bazı proteinlere aşırı reaksiyon vermesi sonucu, ciltte kaşıntı, kızarıklık, öksürük, kusma gibi belirtilerle durumu fark edebiliyoruz. Sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde de görülebileceği için annenin de beslenmesini düzenlemesi gerekebiliyor. Peki, bu alerjiden kurtulmak mümkün mü? Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Sakine Işık’a sorduk. İnek sütü alerjisi, bağışıklık sisteminin inek sütünün içinde yer alan whey peynir alt suyu ve kazein adı verilen proteinlere karşı aşırı tepki vermesi sonucu oluşmaktadır. İnek sütü alerjisinin neden geliştiği tam olarak bilinmemekle beraber anne, baba veya kardeşinde alerji, astım, saman nezlesi, egzama öyküsü olan çocuklarda daha sık görülmesi nedeniyle genetik nedenler ön planda düşünülmektedir. İnek sütü alerjisi tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen besin alerjisidir. İnek sütü alerjisi sıklıkla ilk 6 ayda bulgu vermektedir. Sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde de inek sütü alerjisi görülebilir, bunun nedeni inek sütü proteinlerinin anne sütü aracılığı ile bebeğe aktarılmasıdır. İnek sütü alerjisi belirtileri iki şekilde görülür İnek sütü alerjisi iki şekilde belirti vermektedir. Daha sık görülen “Erken tip alerji” durumunda şikayetler inek sütü tüketildikten sonra ilk iki saatte ortaya çıkar. Ciltte yaygın kaşıntı, kızarıklık, dil ve dudakta şişme, ses kısıklığı, nefes darlığı, öksürük, morarma, bulantı, kusma, tansiyon düşüklüğü ve bayılma gibi bulgulara neden olur. İnek sütü alerjisinde görülen en ciddi reaksiyon ise ölümcül olabilen “Alerjik şok” tablosudur. İnek sütü alerjisinde görülen ikinci tablo ise belirtilerin 2 saatten daha geç ortaya çıkan “Geç tip alerji”dir. Geç tip alerjide sıklıkla görülen şikayetler, özellikle 6 aydan daha az anne sütü ile beslenen bebeklerde görülen kanlı, mukuslu ve yeşil renkli kaka yapma, makat etrafında kızarıklık, tedaviye yanıt vermeyen kusma, şiddetli gaz ve karın ağrısı, bunların yanı sıra kol içleri, diz arkaları, yanaklar, kulak arkası, boyun ve göğüs ön yüzünde ortaya çıkan kaşıntılı, kuru, kızarıklıklar ile belirti veren alerjik egzama ve tedaviye yanıt vermeyen reflü’dür. Besin eliminasyon ve provokasyon testleri nedir? İnek sütü alerjisine tanı koyulurken, dikkatli ve ayrıntılı öykü ile fizik muayene en önemli basamaktır. Hastanın sağlık öyküsü alındıktan sonra ciltten ve/veya kandan bakılan alerji testleri ve gerekli durumlarda inek sütünün diyetten çıkarılması ve yeniden diyete eklenmesi yöntemi ile yapılan “Besin eliminasyon ve provokasyon” testleri tanıda yardımcı olmaktadır. Ciltten yapılan alerji testleri ve besin eliminasyon ve provokasyon testleri “alerjik şok” a neden olabildiğinden riskli işlemler olup bu testlerin Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanları tarafından yapılması uygun olacaktır. İnek sütü alerjisinin tedavisi Bütün besin alerjilerinde olduğu gibi inek sütü alerjisinde de tedavinin temelinde inek sütü ve inek sütü içeren besinlerin beslenmeden uzaklaştırılması temel nokta olarak tedavide yer alır. Anne sütü ile beslenen ve inek sütü alerjisi tanısı konulan bebeklerde annenin diyetinden inek sütü ve süt ürünleri çıkarılarak annenin emzirmeye devam etmesi önerilir. Bu durumda annenin kalsiyum alımı azalacağından, annenin kalsiyumdan zengin besinlerle beslenmesi ve kalsiyum içeren mineral desteği alması önemlidir. Diğer hayvan sütlerinin de keçi sütü gibi inek sütü ile yüzde doksan olasılıkla yapısal benzerlik göstermesi nedeniyle tüketilmemesi gerekmektedir. İnek sütü alerjisi olup “alerjik şok” geçirme öyküsü olan hastaların acil durumlarda kullanılmak üzere adrenalin iğnelerini yanlarında taşımaları ve bu iğnelerin kullanımı konusunda ailelerin eğitimi gerekmektedir. Aldığınız gıdaların etiketlerini okuyun Aileler etiket okuma konusunda bilgilenmelidirler. Ambalajlı ürünleri tüketmeden önce içeriğinde inek sütü olup olmadığını öğrenip, ondan sonra gıdanın tüketilmesini alışkanlık haline getirmeleri gerekmektedir. İnek sütü alamayan ve kilo alımı yetersiz olan bebekler için süt alerjeni içermeyen özel formül mamalar, hekimin önerisi doğrultusunda tercih edilebilmektedir. Gereksiz diyetler ve bunun neden olacağı büyüme gelişme geriliğinin önüne geçmek adına, inek sütü alerjisi şüphesi olan çocukların Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanları tarafından aralıklı takip edilmesi ve alerjinin geçip geçmediğinin uygun testler ile araştırılması oldukça önemlidir. İnek sütü alerjisi olan çocukların önemli bölümünde 5 yaşından önce alerji geçmekle beraber, bazı çocuklarda alerjinin geçmesi daha uzun zaman alabilmektedir. İnek sütü alerjisi olan çocuklar, ilerleyen zamanlarda astım ve saman nezlesi gibi solunum yolu alerjik hastalıklarına yatkınlık gösterirler. Bu nedenle bahsedilen hastalıkların takipleri gerekir, inek sütü alerjisi öyküsü olan çocukların Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanları tarafından izlenmeleri de uygun olacaktır. Çalışıyorsanız ve işe geri dönmeniz nedeniyle bebeğinizi sütten kesiyorsanız, bebeğinizi biberon veya kaşık kullanmaya aylar önceden alıştırmayın. Bebekler ilk yıllarında çok kolay öğrenirler, bu nedenle en iyisi işe dönüş gününüzün sadece birkaç hafta öncesine kadar beklemektir. Altı aydan küçük bebekler Bebeğiniz altı aydan küçükse ve ek besinlere hazır değilse, inek sütü alerjisi olan bebekler için uygun bir formül sütle beslemeye geçmeniz gerekir. Altı aydan büyük bebekler Bebeğiniz ek besin alıyorsa, günde 500-750 ml anne sütü veya formül süte gereksinimi vardır. Beslenmenin geri kalan kısmı ek besinlerden karşılanmalıdır. Bebeğinizde inek sütü alerjisi belirtilerinin oluşmaması için, doktorunuzun diyet önerilerine dikkatle uymanız gerekiyor. Diyetinizden süt ve ürünlerinin, bazen ek olarak dana etinin de çıkartılması bazı besin öğelerini yeterince alamamamız anlamına gelebilir. Bu nedenle doktorunuz size bu durumu dengeleyecek destekler verecek, gerekiyorsa sizi bir diyetisyene yönlendirecek ve çeşitli önerilerde bulunacaktır. Endişelenmeyiniz ve aralıklı olarak süt ve ürünlerini kullanma denemeleri yapacaksınız. Bebeğinizde herhangi bir şikayet oluşmadığı zaman yavaşça eski beslenmenize döneceksiniz. Standart formül sütler inek sütü proteinleri içerdiği için, bebeklerde alerji belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olurlar. Bu nedenle bu bebekleri, inek sütü alerjisi olan bebekler için özel olarak geliştirilmiş formül sütlerle beslemek gerekir. Peynir, yoğurt ve kaymak gibi tüm süt ürünleri ve standart mamalar inek sütü içerirler, bu nedenle inek sütü alerjisi olan bebeklere verilmemeleri gerekir. Ayrıca bisküvi gibi birçok hazır besin de süt içermektedir. Bu nedenle herhangi bir hazır yiyecek almadan önce etiketini dikkatle okumalısınız. Besin etiketinde süt, süt tozu, yağsız süt tozu, laktozsuz süt, tereyağı, kaymak, krema, krem şanti, dondurma, yoğurt, peynir, peynir altı suyu, çikolata, nugat, kazeinat, süt proteini, kazein, laktalbümin, laktoglobülin, laktoz yazıyorsa almayın. Bebeğinizi beslemek için sitemizdeki lezzetli tarifleri deneyebilirsiniz. Doktorunuz bebeğinizi farklı bir formül sütle beslemenizi tavsiye edecektir. İnek sütü alerjisi olan bebekler için özel olarak geliştirilmiş formül sütler, bebeğinizin büyümesi ve gelişmesi için gerekli bütün temel besinleri içermektedir. İnek sütü alerjisi olan bebeklerde yoğun hidrolize veya amino asit bazlı formül sütler kullanılabilmektedir. Bebeğinizin uygun şekilde beslenebilmesi için doktorunuza danışın. Amino asit formül sütleri bebeğin gereksinim duyduğu tüm besin öğelerini içerecek özelliktedir. Bebeğin büyüme ve gelişimine destek olurlar. Tek farkları içlerinde alerjiye neden olan inek sütü proteinleri yerine, proteinlerin temel yapıtaşı olan amino asit içermeleridir. Bunun dışındaki yağ, karbonhidrat, vitamin-mineral, LCP ve nükleotid gibi besin öğeleri diğer formül sütlerle aynıdır ve anne sütünden ilham alınarak geliştirilmişlerdir. Formül sütün içerdiği LCP ve nükleotidler bebeğinizin büyümesinin yanı sıra zihinsel gelişimini de destekler. İlk altı ay bebeğinizin sadece formül süt alması yeterlidir. Altıncı ayda formül süte ek olarak doktorunuzun önerdiği şekilde ek besinlere başlayabilirsiniz. Doktorunuzun önerilerine uyduğunuz ve bebeğinizin diyetine özen gösterdiğiniz sürece bebeğiniz dengeli bir şekilde beslenecek ve büyüyüp gelişecektir. Bazı bebeklerin amino asit formül sütlerin tadına alışmaları uzun sürer ve yemeyi reddedebilirler. Bu durumda hazırlanan mamaya vanilya damlası damlatılması uygun bir çözüm olur. Doktorunuza sorarak mama hazırlığını yaptıktan sonra pekmez de katabilirsiniz, aynı şekilde altı aylıktan büyük bebeklerde mama hazırlandıktan sonra meyve suları da katılabilir. Bebeğiniz ek besinlere başladıysa ve doktorunuz inek sütü alerjisinden şüphelenirse, çocuğunuzun diyetinden bütün inek sütü ürünlerinin çıkartılması gerekir. Bu süre boyunca anne sütü veya formül süt, temel bir rol oynamayı sürdürecektir. Bebeğinize anne sütü veriyorsanız sizin diyetinizin ayarlanması gerekecektir, eğer formül süt alıyorsa inek sütü alerjisi olan bebeklere yönelik yoğun hidrolize veya amino asit bazlı formül süt kullanmanız gerekir. Soya sütü; inek sütü alerjisi olan çocukların yarısında soya proteini alerjisi de bulunduğu ve soya proteininin besleyici özelliği daha düşük olduğu, bebeğin büyüme veya kilo almasını yavaşlatabileceği için önerilmemektedir. Ayrıca soya sütündeki fitoöstrojenlerin bebeğinizin vücudunda kadın hormonuna benzer bir etkisi olduğundan şüphelenilmektedir. Keçi, koyun, manda ve at gibi diğer hayvan sütleri de inek sütüne benzer proteinler içerirler ve inek sütü alerjisi olan bebeklerde alerjik tepkiye neden olabilirler. Ayrıca gerekli vitamin ile mineralleri sağlamazlar. Dünya Sağlık Örgütü, bu sütlerin kullanımını önermemektedir. Bu sütlerin süt olarak da yoğurt veya peynir gibi farklı ürünlerle de tüketilmemesi gereklidir. Birçok bebek, büyüdükçe alerjiden kurtulur. İnek sütü alerjisi olan çocuklar genellikle 2-3 yaşından sonra yeniden inek sütü içebilirler. Düşük bir oranda sorun, çocukluk ve ergenlik çağları boyunca da devam eder. İnek sütü vermeyi tekrar denemek için bebeğinizin 12 aylık olması ve son 6-12 ay içerisinde alerji atağı geçirmemiş olması gerekir. Doktorunuz, bebeğinize daha ne kadar süreyle inek sütü vermeyeceğinizi belirleyecektir. Bebeğinizin ek besinler yemeye başlamasının bazı zorlukları olabilir. Ancak inek sütü alerjisi, bebeğinizle yeni gıdalar ve tatlar deneyerek eğlenmenizi engellemez. Bebekler ek besin almaya genellikle 4-6 ay civarında başlar. İnek sütü alerjisi olan bebeklere ek besinlere 6 aydan önce başlanmamalı ve yavaş yavaş başlanmalıdır. Bu dikkatli yaklaşımla ortaya çıkabilecek herhangi bir yeni besin alerjisinin saptanması hedeflenir. Bu nedenle bu evrede püre edilmiş, ezilmiş ve yarı-katı gıdalar deneyebilmenize karşın, anne sütü veya uygun formül süt çok önemli bir besin kaynağı olmaya devam eder. Bebeklerin çoğu 8 aylık olduklarında ellerine alıp çiğneyebilecekleri gıdalar da yiyebilir. Ancak şekil ve boyutları nedeniyle boğulmaya neden olabilecek kuruyemişler, üzüm ya da havuç parçası gibi gıdalardan kaçınmaya özen gösterin. Bebeğiniz giderek daha fazla ek besin yedirildikçe anne sütü veya formül sütü azaltacaktır. Bu kademeli bir süreç olmalıdır. Verilen miktar aniden azaltılmamalıdır. Lütfen doğru miktarda süt verebilmek için doktorunuza danışın. Ek besinlere anne sütü veya formül süt ekleyerek içeriklerini zenginleştirmek de olasıdır. İnek sütü alerjisi olan çocukların çoğu 12 aylık olduklarında hemen her tür katı gıda yiyebilirler. Beslenmeleri, süt ve süt ürünleri içermemek kaydıyla yemek masasına konan yemeklere benzer. Hipoalerjenik formül, bebeğinizin tepki gösterebileceği gıdalardan kaçınmanızı sağlayarak, hala çocuğun beslenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Çocuğunuz için ek besinler hazırlarken, inek sütü bulaşmasından kaçınmak için olabildiğince temiz çalışın. Bıçaklar, doğrama tahtaları ve dilimleyiciler gibi gereçleri kullandıktan sonra iyice yıkayın. İnek sütü içeren ürünlerle işlem yaptıktan sonra çocuğunuza dokunmadan önce ellerinizi yıkamanız da gerekir. İçinde inek sütü olmadıkça, çocuğunuzun beğenmesini veya beğenmemesini dikkate alarak birçok “ilk besinden” birini seçebilirsiniz. Deneyebileceğiniz Bazı İlk Besinler Havuç, brokoli ya da karnabaharla karıştırılmış, pişirilerek püre yapılmış patates ve yer elması gibi sebzeler. Muz, avokado, pişmiş elma, armut ya da mango gibi ezilmiş olgun meyveler. Bebe pirinci veya iyi pişirilmiş ve ezilmiş beyaz pirinç, yulaf veya mısır, darı, iri taneli mısır unu ya da erişte gibi diğer nişastalı gıdalar. Blendırdan geçirilmiş veya püre haline getirilmiş, iyi pişmiş ve tuzsuz et, balık ya da tavuk. Kemikleri dikkatlice ayırmayı unutmayın. İyice pişirilmiş ve püre haline getirilmiş; ezilmiş mercimek, bezelye, nohut ve diğer bakliyat. Besin kıvam ve çeşidini kademeli olarak arttırın! Bebeğiniz yumuşak besinlerin kaşıkla nasıl alınacağını öğrendiğinde, içinde yumuşak parçalar olan ezilmiş gıdaları vermeye başlayabilirsiniz. Pişirdiğiniz birçok besini ailenizin geri kalanı için kullanabilmelisiniz. Yumuşak besinleri yalnızca ezin veya bebeğinizin tutabileceği parçalara ayırın. İnek sütü ya da süt ürünlerini kesinlikle kullanmayın. Bir seferde, bir yeni besine başlayın. Örneğin; bir hafta patates, sonraki hafta muz, daha sonraki hafta havuç vb. Bu şekilde bebeğiniz bir besine tepki verdiğinde, hangisinin hoşuna gitmediğini daha kolay anlayabilirsiniz. Bebekler için iyi besin hijyeni çok önemlidir. Bu nedenle besinin güvenli olduğundan emin olun. Pişirilmiş gıdayı iyice ısıtın, soğumaya bırakın, iyice karıştırın ve bebeğinize vermeden önce kendiniz deneyin. Arta kalanları çöpe atmanız gerekeceğinden, bebeğinizin tabağına yiyebileceği kadar yemek koyun. Pişirilmiş besinleri bir kereden fazla ısıtmayın ve tüketilmeyen besinleri yeniden dondurmayın. Bebeğinizi beslemek için kullandığınız bütün gereçlerin gerçekten temiz olması gerektiğini unutmayın. Besin etiketlerini kontrol edin. Bebeğinizi beslemek istediğiniz herhangi bir besin veya onun için pişireceğiniz öğünlerde malzeme olarak kullanacağınız besinin etiketini dikkatle okumayı unutmayın. Doktorunuz nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda size yol gösterebilir. Mümkün olduğu kadar evde hazırlanmış yemekler kullanın. Güvenli ek besinler ve uygun mamadan oluşan dengeli bir diyet, bebeğinizin büyüme ve gelişmesine yardımcı olacaktır. Bebeğinizi doktorunuzun önerdiği şekilde beslediğinizde büyüme ve gelişmesinde bir sıkıntı olma olasılığı düşüktür. Eğer emziriyorsanız, doktorunuzun önerdiği diyete uyduğunuzdan ve almadığınız inek sütü ve ürünlerin yerine, eksikliklerini giderecek şekilde beslendiğinizden emin olun. Doktorunuz bebeğinize amino asit formül süt önerebilir. Doktorunuzun önerdiği amino asit formül süt, bebeğinizin tüm gereksinimlerini karşılayacak besin öğelerini içermektedir. Ek besinlere başladığınız dönemde de tıpkı anne sütü verir gibi, formül sütü vermeye devam edin. Doktorunuz söylemeden formül sütü vermeyi kesmeyin. İnek sütünün alerji yaratma sıklığında birinciliği hiçbir besine kaptırmadığını, yazı dizimizin dünkü ilk bölümünde okumuştunuz. Yeni doğmuş bir bebeğin anne sütüyle beslendiği ilk günlerde annesinin tükettiği süt ürünleri nedeniyle bile rahatsızlanabileceğine dikkat çeken İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Alerjisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Güler, ek gıdalara başlanmasıyla bu rahatsızlıkların artacağını söylüyor. Anne sütü alımı yetersiz olan bebeklerin beslenmesine eklenen mamaların inek sütü proteinleri içermesiyse bu proteinleri alan bebeklerin bağırsakları henüz olgunlaşmamış olduğu için bebeklerin alerjik hastalıklara daha sık yakalanmalarına neden oluyor. ÇAPRAZ REAKSİYON OLASILIĞI VARİnek sütü alerjisi teşhisi konmuş bir bebeğe asla süt, süt ürünleri ve süt ürünleriyle işlenmiş gıdaların verilmemesi gerekiyor. Çocukların çok sevdiği çikolata ve pastalar süt içerikli olduğu için, ailelerin ve çocukların etiket okuma alışkanlığının gelişmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Güler, “Bu çocuklara yuvada ve okulda yanlışlıkla süt ve sütlü besin verilmesini önlemek için kollarına ya da boyunlarına bir uyarı asılması gerekiyor” diyor. İnek sütü alerjisi olan bir bebeğin, başka hayvanların sütünü içmesinin de riskleri olabiliyor. Keçi ve koyun sütünün inek sütüyle yüzde 90 oranında çapraz reaksiyon verebileceğini söyleyen Prof. Dr. Güler, ağır alerjik reaksiyon geçirmiş hastaların bu alternatiflerden uzak durmaları gerektiğini dile getiriyor. İnek sütünün eşek sütüyle çapraz reaksiyon yaratma olasılığınınsa daha düşük olduğu belirtiliyor. ÖZEL MAMA KULLANILIYORİnek sütü alerjisi olan çocuklar için proteinleri parçalanarak alerjenik özelliklerini yitirmiş ürünler bulunuyor. Hafif şikâyetler gösteren hastalar için hidrolize mamalar yeterli olurken daha ağır reaksiyon olasılığı olanlar için proteinlerinin amino asitlere kadar tamamen parçalanmış olduğu özel mamalar kullanılıyor. Bu özel formüllerle alejik çocukların günlük ihtiyaçları karşılanmakla kalmıyor, beslenme bozukluklarının da önüne KATKI MADDELERİ RİSK OLUŞTURUYORYeni doğan bebeklerde sıklıkla süt alerjileri görülürken, ek besinlerle birlikte yumurta ve et alerjilerine de rastlanıyor. Beslenmeye farklı meyve, sebze, baklagil ve hububatın da girmesiyle bunlara karşı da alerjiler gelişebiliyor. Balık alerjisiyse diyete balık eklenmesinden sonra ortaya çıkıyor. Çocuğun kuru yemiş yemeye başladığı ilk yıllardan sonraysa ortaya fındık-fıstık alerjileri çıkıyor. Fındık, fıstık ve balık genellikle ömür boyu gerilemeyen alerjiler olarak dikkat çekiyor. Çocuğun gıda katkı maddeleriyle tanışmaya başladığı ilk yıllardan itibaren bu maddeler ne kadar çok tüketilirse, alerji riski de o kadar artıyor. Bu alerjilerin büyük-küçük her yaş grubunda gelişebildiğine dikkat çekiliyor. BÜYÜDÜKÇE FARKLI ALERJİLERLE KARŞILAŞILIYORÇocuk ve yetişkin besin allerjileri arasında önemli farklar bulunuyor. Küçük çocuklarda daha çok inek sütü ve yumurta kaynaklı alerjiler görülüyor. Büyüdükçe farklı besinlerde bulunan alerjik proteinlerde vücudu etkiliyor ve farklı alerjiler ortaya çıkabiliyor. Çocuk yaşlarda meydana gelen beSin alerjileri genellikle bünye olgunlaştıkça kendiliğinden geçse de her zaman böyle olmuyor. Kendiliğinden geçen alerjilerin başında inek sütü alerjisi geliyor. İnek sütü alerjisinin ilk 3 yıl içinde düzelme olasılığının yüzde 80 olduğu belirtiliyor. Geri kalanların bir bölümü ileri yaşlarda düzelmesine rağmen, bu sorun bir kısım hastada ömür boyu sürebiliyor. Çocuklukta saptanan besin alerjilerinin takibinin, çocuk alerji uzmanlarınca yapılması gerekiyor. Prof. Dr. Nermin Güler, “Çocuk ve aile hekimleri, hastanın normal izlenme süreci sırasında saptadıkları alerji problemlerinin sorumluluğunu çocuk alerji uzmanlarıyla paylaşmalı. Özellikle riskli vakalar senede en az 1 kez konsülte edilmeli” diye konuşuyor. AZ BİLİNEN ALERJİK BESİNLER Çok bilinmeyen ama sıklıkla alerji nedeni olan pek çok besin bulunuyor. Prof. Dr. Güler, bunları şöyle sıralıyor * Portakal, mandalina, limon gibi narenciyeler. * Başta muz, elma ve kivi olmak üzere tüm meyveler. * Domates, patates, havuç ve diğer sebzeler. * Buğday, mısır ve çavdar gibi tahıllar. * Fasulye ve mercimek gibi baklagiller. * Çay, kahve ve çeşitli baharatlar. * Besinlerin hazırlanması sırasında içlerine eklenen katkı maddeleri. YUMURTA İÇEREN AŞI VE İLAÇLARA DİKKATYumurta alerjisinde, yumurta ve içinde yumurta bulunma olasılığı olan besinlerin tüketilmemesi gerekiyor. Bu alerjide inek sütü kadar yüksek oranlı olmasa da zamanla hafifleyip kaybolabiliyor. “Çocuklara verilecek gıdaların onların seveceği şekilde yumurtasız yapılmasına gayret gösterilmesi ve akranlarının yediği benzer yiyecekleri yumurtasız şekilde yemeleri sağlanmalıdır” diyen Prof. Dr. Nermin Güler, bazı aşı ve ilaçların da yumurta içerdiğini, ailelerin bilgilenmek amacıyla mutlaka bir alerji uzmanına danışmaları gerektiğini KURTARAN İĞNEBesin alerjisinde tek ve en etkili tedavi yöntemi, alerjiye yol açan gıdalardan uzak durmaktan geçiyor. Hayati risk taşıyan kişilerin yanlarında ani gelişebilecek reaksiyonlara karşı epinefrin’ iğnesi taşımaları öneriliyor. Bu kalem şeklindeki iğne, alerjik besin alımı sonucunda aniden gelişebilecek reaksiyonlara karşı, kişinin kendisine uygulanıyor ve hastaneye varana kadarki süreçte hayat kurtarıcı olabiliyor. Besin ve besin katkı maddelerine karşı vücutta oluşan her türlü anormal klinik cevaba “besin aşırı duyarlılığı” denir. Besin aşırı duyarlılığı fizyolojik mekanizmalarla oluşuyorsa besin intoleransı’, immünolojik mekanizmalarla oluşuyorsa besin alerjisi’ olarak adlandırılır . İnek sütünde bulunan proteinlere karşı immünolojik mekanizmalarla oluşan reaksiyonlara inek sütü protein alerjisi İSPA denir. Genel olarak sık görülen hastalıklar açısından besin alerjisi sık sayılamaz. Ancak tanısal sorunlar ve algılamada netlik olmaması bir sosyal yük oluşmasına yol açar. İSPA inek sütünün proteinlerine karşı gelişir. İnek sütünde insanlarda antikor yapımına neden olabilecek en az 20 protein bileşeni bulunur. İnek sütü proteininin %80’ini kazein, %20’sini whey oluştur İnek sütü günlük hayatımızda beslenmemizde önemli bir yer tutan hayvansal gıdaların başında gelmektedir. Süt çocuklarının beslenmesine giren ilk yapancı protein inek sütüdür. Dolayısıyla genel olarak immünolojik tolerans mekanizmaları immatür olan bebek ve küçük çocukları arasında en sık rastlanan besin alerjisi olma özelliği taşır. Sadece yakınmalar göz önünde bulundurulduğunda anne babalar çocuklarında İSPA’yı gerçekte var olandan daha sık olarak algılarlar. İSPA sıklığı süt çocukluğu döneminde yaklaşık %2-3’tür. Yaşamın ilk yılında pik yapaktadır. Altı yaş ve üzerinde sıklığı %1’in altına düşer. Sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde de %0,5 oranında bildirilmiştir Yeni doğan bebeğiniz sürekli ağlıyor, gaz sancısı nedeniyle sıkıntılı anlar yaşıyor ve kilo alamıyorsa bebeklerin hemen hemen hepsinde görünebilen bu belirtiler bazen süt alerjisinin göstergesi olabiliyor… İnek sütünün bebeğe direk verilmesi ile olabildiği gibi, anne sütü ile beslenen bebeklerde, annenin diyetindeki inek sütü içeren gıdaların bebeğe emzirme yolu ile geçmesi sonucu da ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca çoğu hazır mamanın inek sütü proteinlerini içermesi nedeni ile mama ile beslenen bebeklerde de alerji görülebilmektedir. İnek sütü alerjisi olan çocuklarda genellikle keçi sütü ve soya sütüne karşı da çapraz alerji gelişebilmektedir. KLİNİK BULGULAR Belirtiler bebeğe ve alerjinin ağırlık derecesine göre değişkenlik göstermektedir. Erken bulgular alerjen alındıktan sonra birkaç dakika ile 2 saat arasında değişen sürede ortaya çıkar Geç bulgular ise alerjen alındıktan 48 saat, hatta 1 hafta sonrasına kadar belirti verebilir. Klinikte deri bulgularına %50-60, gastrointestinal bulgularına %50-60 ve solunum sistemi bulgularına %20-30 oranlarında rastlanır. Bazı bebeklerde tek bir belirti olurken, bazılarında birden fazla belirti birlikte olabilmektedir. Klinik bulgular genellikle ilk 6 ayda başlamakla birlikte, bazen daha geç yaşlarda da ortaya çıkabilmektedir. Belli başlı belirtiler şunlardır İlk aylarda aşırı ağlama ve ciddi gaz sancısı Beslenme sonrası kusmalar ve buna bağlı olarak tartı alamama Kanlı ve sümüksü dışkılama ve bazen de kabızlık Ciltte egzema tarzında kızarık ve kaşıntılı deri döküntüleri Geçmeyen bir hışıltı, öksürük, burun tıkanıklığı Tekrar eden bronşit ve/veya bronşiolit atakları Anafilaksi çok nadirdir, inek sütü proteini alımından hemen sonra en geç ilk 1 saat içindegelişir. Deri döküntüsü, yüzde, dil ve ağızda şişme, solunum yollarında gelişen ödeme bağlı olarak ortaya çıkan nefes almada güçlük ve tansiyonda düşme ile birlikte görülen bir şok tablosudur. Tedavi edilmediğinde ölümcüldür. TANI İSPA tanısında ilk ve en önemli basamak iyi alınmış bir öykü, atopik hastalıkları içeren detaylı özgeçmiş ve soygeçmiş sorgulaması ve fizik muayenedir. Birden fazla sistemi ilgilendiren yakınma ve bulguların varlığı ile atopi ve atopik hastalıklar açısından pozitif aile öyküsü İSPA düşündürür. Tanıda 3 yöntem kullanılmaktadır. Deri testi Her yaşta yapılabilir, güvenilirlik yüzde 95’tir. Kanda inek sütüne özgü antikorların tespit edilmesi inek sütü spesifik-Ig-E, yüzde 90 güvenilirdir. Eliminasyon yöntemi İnek sütü içeren gıdalar bebeğe bir süre verilmez. Bu süre içinde mevcut belirtilerin kaybolması beklenir. Belirtiler geçtikten sonra inek sütü tekrar denenir. Belirtilerin yeniden ortaya çıkması inek sütü alerjisini destekleyecektir. Tek başına tanı koydurmazlar, daima klinik ile birlikte değerlendirilmelidir. TEDAVİ VE İZLEM İSPA tedavinin temel prensipleri; doğru tanı, reaksiyonların tedavisi, eliminasyon diyeti, 2 yaş altındaki çocuklarda uygun mama kullanımı, destek tedavisi, büyüme ve gelişmenin takibi ve eğitime dayanır. Anne sütü alan bebeklerde de İSPA olabileceği unutulmamalıdır. Bu bebeklerde anne sütüne devam edilmeli, klinik reaksiyonların annenin inek sütü alımı ile ilişkisi kesin olarak gösterilmişse, annenin diyetinden süt ve süt ürünleri çıkarılmalıdır. Annenin protein ve kalsiyum alımı izlenmelidir. Anneye günde 1000 mg kalsiyum ve 10 mcg D vitamini desteği verilmelidir. Anne sütü almayan bebeklerde inek sütü proteini içermeyen mamaların kullanımı önerilmektedir. Bu amaçla Mama ile beslenen bebeklerde ise inek sütü proteini içermeyen mamalar tercih edilmelidir. Bu mamalar 3 grupta ele alınabilir Soya bazlı mamalar İnek sütü alerjisi olan bebeklerin yüzde 17-47 sinde soya proteinine karşı da alerji gelişebilmektedir. Ayrıca soya bazlı mamalar 6 aydan küçük bebeklerin beslenmesinde uygun değildir. Bu nedenle inek sütü alerjisinde soya bazlı mamalar ilk tercih olmamalıdır. Tam hidrolize mamalar Özel işlemlerden geçirilerek proteinleri parçalanmış ve alerjik özellikleri yok edilmiştir. Tatları çok iyi değildir. İnek sütü alerjisinde ilk tercih edilmesi gereken mamalardır. Amino asit bazlı mamalar Tam hidrolize mamalara yanıt alınamayan yüzde 10 vakada kullanılması gerekir Günlük süt tüketimine bakıldığında tereyağı, peynir, yoğurt, tarhana çorbası, makarna, bisküvi, her türlü kek, kurabiye, dondurma, çikolatalı ürünler, kremalar gibi birçok gıda ürünü içerisinde inek sütü tüketilmektedir. Çocuğa, aileye ve çocuğa bakanlara diyet konusunda eğitim verilmesi ve hazır gıda ürünlerinin etiketlerinde inek sütü içeren terimlerin öğretilmesi gerekmektedir PROGNOZ İSPA yaşla birlikte düzelmektedir. Hastaların %50’sinde 1 yaşında, %75’inde 3 yaşında, %90’ında 6 yaşında tolerans gelişir. İSPA’nın devam ettiği hastalarda atopi ve pozitif aile öyküsü daha sıktır. En az 4-6 ay veya 6-9. aya kadar eliminasyona devam edilmelidir. Ciddi ani IgE ilişkili reaksiyonlarda eliminasyon süresi 12-18. aya kadar uzatılabilir Süt Alerjisi Bebekler için Sütsüz Yumurtasız Muhallebi İnek sütü alerjisi olan bebekler için süt ve yumurta içermeyen muhallebi tarifimiz aşağıdaki gibidir. Malzemeler; 1 lt anti-alerjik bebek sütü pirinç sütü, badem sütü, soya sütü…vb. bu sütler ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz 2 yemek kaşığı un 2 yemek kaşığı nişasta Yarım çay bardağı zeytin yağı 3 yemek kaşığı şeker Bir miktar vanilya Hazırlanışı; Anti-alerjik süt ile birlikte, un, nişasta, şeker ve vanilyayı bir kasede iyice karıştırın, Kısık ateşte sürekli karıştırarak iyice pişirin, Piştikten sonra ocaktan alarak soğumaya bırakın. Ilık hale gelinceye kadar ara ara karıştırın, Ilık halde iken zeytin yağını ilave ederek karıştırın, İyice pütürleri gidene kadar ve zeytin yağı tam olarak karışıncaya kadar bir miktar karıştırın yada çırpın. Öneriler & Uyarılar; Un içerisinde yüksek oranda gluten olduğu için gluten alerjisi olan bebeklerde kullanılmamalıdır, Kuruyemiş alerjisi yok ise isteğe bağlı olarak sonradan kuruyemiş ilavesi de yapılabilir. Süt alerjisi dışında çoklu besin alerjisi olan bebeklerde mutlaka doktorunuza danışarak, besinleri olması gereken zamanda ve sırada veriniz. Afiyet olsun… Aşağıdaki tarifler de ilginizi çekebilir; Süt Alerjisi Bebekler için Muzlu Kurabiye Tarifi Süt Alerjisi Bebekler için Bal Kabağı ile Kek Sütsüz Yumurtasız Portakallı Kurabiye Meyveli Tahıllı Bebek Kahvaltısı Sütsüz Yumurtasız Süt Alerjisi Bebekler için Kayısılı irmik Tatlısı Sütsüz

inek sütü alerjisi olan bebekler için bisküvi